Monday, September 17, 2007

Bir Guzel Ay


Ramazan gelince insan Turkiye'yi daha da bir ozluyor. Hele de Istanbul'u. Sultanahmet'teki Ramazan etkinlikleri, mekanin manevi havasi, kitap fuari... Universite yillarimda Ramazan aylarinda giderdik Sultanahmet'e. Beyazit'tan yola revan olup, Divanyolu'nu arsinlayip, Cemberlitas'i gecip, Sultanahmet'e yurumek ayri bir keyif verirdi bana. Yillardir yasayamadigimiz tatlar bunlar. Ne sicak pide, ne ezan sesi, ne iftara yetismek icin kosusturan insanlar, ne o Osmanli yadigari camiileri susleyen mahyalar var burada. Ama ne var ki, yasadigimiz her yerde, gittigimiz her mekanda yeni seyler ogreniyoruz. Ehh sicak pide alacagimiz bir firin yoksa, yemek bloglarindan bir pide tarifi alip, evde yapiveriyoruz. Istanbul'u ozleyince de eskiden cektigimiz fotograflara bakiyoruz. Hem bugunu, hem gecmisi birarada yasatan mekanlariyla, Istanbul gercekten ruh sahibi, yasayan bir sehir. Iste o sevgili sehirden Ramazan'i hatirlatan kareler. (Her ne kadar gectigimiz yil Mayis sonunda Istanbul'un fetih kutlamalari sirasinda cekilmis olsalar da...)


(Sultanahmet Camii-Blue Mosque)

(Sultanahmet Meydanindaki meshur Alman Cesmesi)

Friday, September 7, 2007

Kuzenlerde Kahvalti




Iste tatli bir tatil hatirasi... Bu yaz tatilinden biriktirdigim guzel anilari bloguma koymak istiyorum ki, hep gozumun onunde olsunlar. Istanbul'da kuzenlerimin bekar evinin balkonunda yaptigimiz guzel kahvaltilardan biri bu da. Bu yaz onlarin islerinin yogunlugundan fazla gorusemedik maalesef ama gecen sene bu kahvaltilarin ve muhabbetlerin sayisi cok daha fazlaydi. Istanbul'un gobeginde nadir bulunan tarla-bahce manzarasi esliginde. Sizi ozledim milleeeettt.... Ahh ahh keske siz de benim evime gelebilseniz de, ben de size boyle kahvaltilar hazirlayabilsem... Iste boyle, gonul muhabbet ister bu uzak diyarlarda, kahvalti bahane....

Bu arada hayiflandigim bisey var. Butun yaz boyunca canim ablacigimin ve annecigimin bize hazirladigi sofralardan birini bile fotograflamamisim, ona yaniyorum.

Monday, September 3, 2007

Yeni sayfa


Dunya iste bu... Acisi, tatlisi birbirine karismis. Zaman zaman uzuntuler, zaman zaman mutluluklar caliyor kapimizi. Son haftalar sikintili gecti bizim icin. Turkiye'de bulunan kayinpederim hastalandi, esim bir gun icinde apar topar bilet bulup, Turkiye'ye uctu. Ama nasip olmayinca olmuyor, babasina yetisemedi. Nur icinde yatsin kayinpederim insaallah. Allah'tan geride kalanlarimiza hayirli, saglikli ve uzun omurler vermesini diliyorum.


Bloguma son gunlerde baktikca fazlasiyla karanlik ve koyu renkli gorunmeye baslamisti gozume. Belki de halet-i ruhiyemden dolayi. Biraz renklendirmek, aydinlatmak lazim diyerek baska bir template (sablon) secip kullanmaya karar verdim. 4-5 yil once Chicago'dayken web design dersi almis olmama ragmen, hepsini unuttugumdan, hatirlamaya calisip uzerinde ugrasacak kadar vaktim de olmadigindan, hazirda bulunan sablonlardan birini sectim. Tabii sablon degistirince, daha once yapilmis olan kisisel duzenlemeler, eklemeler puff! diye ucup gidiyor. Zaten fazla birsey yoktu ama dunyanin degisik ulkelerinden ziyaretcilerin geldigini gosteren minik haritamin gitmesine uzuldum tabii.


Bakalim bu yeni haline alisacak miyim blogumun Sevmezsem yine degistiririm artik.


Dunyanin dort bir yanindan kapimizi tiklatanlar
 
Locations of visitors to this page