Wednesday, March 28, 2007

Buralara da Bahar Geldi





Havada mis gibi bir koku var... Birkac gun oncesine kadar kupkuruydu dallar. Simdiler de ise hayat emareleri taptaze tomurcuklar yuzlerini gostermeye basladi. Hep dusunurum, bahar ayi acaba cennete en cok benzeyen mevsim midir diye... Belki de oyledir bilemem ama apacik gorunen bisey var ki, o da; yeniden dirilisin en buyuk emaresi oldugu. Heryil taptaze bahar meltemleri ve kuru dallarda patlayan tomurcuklar, topraktan yuzunu cikaran tohumlar, adeta 'birgun oleceksiniz ama oyle bir gun gelecek ki, o zaman da yeniden dirilecesiniz' diye mujde veriyor.



Gecen gece, herkes uyuduktan sonra balkona ciktim. Ne enfes bir havaydi. Ilik ve sakin bahar gecesi, bir fincan cay, yaninda guzel bir kitap, karsimda tomurcuga durmus agaclar ve tatli bir huzur...

Buralardan bir yazar gecti..






Evdeki gazetecinin objektifine yaklasik bir ay kadar once yansiyan bir fotograf bu da. Dedim ya, evdekigazeteci cok tembel oldugundan, haberi vaktinde vermeyip, bayatlatiyor maalesef.



Evet, aradan yaklasik 1 ay gibi bir sure gecti ama ancak yazabildim. Yazar Vehbi Vakkasoglu buradaydi .Bir universitenin konferans salonundaki konusmasini buyuk bir zevkle dinledik. Canakkale Ruhu'ydu konusmasinin konusu. Daha once de bahsettigimiz Canakkale kahramanlarinin fedakarlik ve kardeslik duygularindan bahsetti. Icimize isleyen yasanmis orneklerle... Ve bugun bu ruha ne kadar da cok ihtiyac duydugumuzu ifade etti yazar. Cikista kitaplarini imzalarken, biz de duramadik, minik oglumuz ve benim icin birer kitabini imzalattik. Diline, kalemine saglik muhterem yazarin.


Ben birkac kitabi haricinde diger kitaplarini okumamistim ama kendisi ve eserleri hakkinda web sitesinden epey bilgi edinebildim. Radyo programlarini da dinlemek nasip olmamisti ama ilk firsatta dinlemeye calisacagim. iIgilenenler icin link asagida.



Sunday, March 18, 2007

CANAKKALE GECILMEZ








''Şu Boğaz harbi nedir?

Var mı ki dünyada eşi?

En kesif orduların yükleniyor dördü beşi

Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya

Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya

Ne hayasızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı

Nerede, gösterdiği vahşetle bu bir Avrupalı''...


Mehmet Akif Ersoy








- Bir arkadasa veda ederken, bir baska arkadasimizin da mezuniyetini kutladigimiz, bir yandan huzunlenirken, bir yandan da eglendigimiz, biraz da belki dagittigimiz bir gecenin ardindan... Iste hayattan bir kare daha..


---Alistigimiz yuzlere, isindigimiz dost kalplere veda etmek ne zor degil mi? Kimi zaman giden biz oluyoruz, kimi zaman da kalan... Ama her halukarda da bizi bekleyen, ayrilik. Birlikteyken gecirilen zamanlarin kiymetini bilemedigimiz gercegi, en cok da ayrilirken yuzumuze yuzumuze carpiyor. En son ayriligimizi yasarken, giden biz olacagiz... En buyuk mesele de zaten bu son ayrilikta gule gule gidebilmek degil mi?... Ama gitmelerin yeni kavusmalari, tatli vuslatlari da beraberinde getirecegini umid etmek de en buyuk teselli...




Sen de gule gule git guzel arkadas. Yolun acik olsun...


Monday, March 12, 2007

Haftasonundan iki film



Haftasonu izledigimiz iki film.
Ilki Bush'la baskanlik yarisinda once kazandigi soylenerek Amerika Birlesik Devletleri baskani olarak ilan edilen, sonra da enteresan bir sekilde onun degil de Bush'un kazandigi bildirilen (Florida olaylari...) Al Gore'un hazirladigi "An Inconvenient Truth, Global Warning" adli belgesel film. Kuresel isinmanin dunya capinda bir problem olarak kabul edilmesini saglamak icin hazirlanmis filmi, belgesel severlere ya da konuya ilgi duyanlara tavsiye ederim. Kuresel isinma konusunda genis bir bilgiye sahip olmamakla birlikte, sanirim dunyada, Amerika'da ve kendi ulkemizde bunun etkilerini goruyoruz. Istanbul'daki yegenim bugun telefonda 'kar yagacak, kartopu oynayacagiz teyze' diye hayal kuradursun, kis gecti, bahar geldi Istanbul kar yuzu gormedi. Sonumuz hayir olsun diyelim.




Burada da oldukca yumusak bir kis gecirdik, Subat ayindaki 2-3 cok soguk haftayi saymazsak.



Diger film ise " Stranger than Fiction". Yine 2006 yapimi bir film. Biz filmleri oglumuz dogdugundan beri sinemaya gidemedigmiz icin geriden takip ediyoruz. Gerci pek de eski sayilmaz bu film de. Bir vergi burosu mufettisi olan Harold Crick birden kendisinin yazilmakta olan bir hikayenin konusu (kahramani) oldugunu farkediyor. Yazarin sesini sadece kendisi duyuyor. Roman bir anda is ve ozel hayatini etkilemeye basliyor ve sonra yazarin bu roman kahramanini yani kendisini romanin sonunda oldurecegini farkediyor. Bir dizi olaylarla gelisen ilginc sayilabilecek bir film. Sinema yorumcusu degilim, cok fazla bisey yazamam ama Hollywood sakinlerinin hayalgucu iyi isliyor.. ne diyim..

Monday, March 5, 2007

Kitap okumalari- Istanbul Geceleri



Son zamanlarda okudugum kitaplardan bahsetmek istiyorum. Ruya sehir Istanbul'u anlatan, ama eski Istanbul'u anlatan bir eser, Istanbul Geceleri. Samiha Ayverdi'nin zarif ve icten bir dille 1952 yilinda yazdigi ve o tarihten 40 yil oncesini biraz da hasretle anarak anlattigi kitapta eski Şehzadebaşı, Bayezid, Süleymaniye, Üsküdar,Aksaray,Beyoglu,Adalar,Çamlıca ve daha bircok taninmis Istanbul semti tarih sayfalarinin icinden cikip gozlerinizin onunde arz-i endam ediyor. Ayverdi,kitabi kaleme aldigi 1952 yilinda bile eski Istanbul'a hasret duyduysa, acaba o her semti ayri guzel sehrin bugunku hal'i pur melalini gorse ne hisseder, ne derdi? Oturur bir kitap daha yazar miydi? Kimbilir...
1993 yilinin Mart ayinda vefat eden yazari rahmetle aniyorum.
Istanbul Geceleri'nden bir alinti:
" Istanbul tiryakiligi.. buna insafli olup da Istanbul hastaligi da desek olur. Iptilanin bir derecesi vardir ki artik bize zevk yerine istirap verir. Fakat bu oyle bir istiraptir ki, bedelini hicbir zevkin dudaginda bulamayiz. Belki de bu yuzden bir Istanbul tiryakisi, icinde dogup buyudugu bu sehrin heyecani afetine yakalanmis samimi bir Istanbul divanesidir."
Zaman zaman kitaptan baska alintilar da alip yayinlamayi dusunuyorum. Okunulasi kitaplardan biri diyebilirim.Universite kutuphanesinin Turkce kitaplar bolumunde de bulunan bu kitabi istegim ustune beni kirmayarak odunc alip getiren Zehra arkadasima da buradan coookkk tesekkurler ediyorum.

Dunyanin dort bir yanindan kapimizi tiklatanlar
 
Locations of visitors to this page